BU DÖKÜMANI WORD OLARAK İNDİRMEK İÇİN TIKLA
ÇANAKKALE
SAVAŞI
ÇANAKKALE
CEPHESİ: İtilaf Devletlerinin Çanakkale Boğazı ile ilgili girişimleri savaşın
başlamasıyla birlikte olmuş,ancak Osmanlı Devleti tarafsız olduğu için bu konu
üzerinde fazla durulmamıştır.Osmanlı Devleti savaşa katılınca, yapılacak askeri
bir taarruzla boğazların ele geçirilmesi ciddiyetle gündeme geldi.
ÇANAKKALE
SAVAŞLARI VE BOZCAADA
28 Haziran 1914’te, Avusturya Veliahtı
Ferdinand ve karısının Bosnasaray’da bir Sırp tarafından öldürülmesi, barut
fıçısına dönmüş Avrupa’da savaşın çıkması için yeterli bir kıvılcımdı.
Balkanlar'daki Osmanlı topraklarının bölüşümünde eski bir anlaşmazlık olan
Bosna-Hersek’in Avusturya’ya mı yoksa Sırbistan’a mı ait olacağında düğümlenen
sorun hiç vakit geçirmeden büyük devletleri bloklara ayırmış ve biribirlerine
savaş ilan etmelerine neden olmuştu.
1912 yılında, Osmanlı başkentinde bazı
girişimcilerin katkısıyla kurulan “Donanma Cemiyeti”, fakir-zengin halkın
katkısıyla toplanan paralar, altın olarak İngiliz hükümetine peşin olarak yatırılmış
ve İngiltere’ye büyük ve modern bir zırhlı olan Reşadiye ısmarlanmıştı.
Brezilya’nın, aynı tersanede yaptırmakta olduğu bir zırhlıyı parası
çıkışmadığından almaktan vazgeçmesiyle Reşadiye’ye ikinci bir gemi daha
eklenmişti : Sultan Osman. Gemiler harpten önce bitmiş ve onları almaya Deniz
Yüzbaşı Rauf (Orbay) komutasında Türk bahriyesi askerleri İngiltere’ye
gönderilmişti. İngilizler, harbin başlamasıyla gemilere el koyduklarını ve
vermeyeceklerini resmen bildirmişlerdi. Bu olay Türk kamuoyunda büyük bir öfke
uyandırmıştı. Bu esnada Osmanlı Devleti, İngilizler'den kaçıp Çanakkale
Boğazı'ndan Marmara Denizi'ne geçen iki Alman zırhlısı Göben ve Breslau'nun
isimlerini Yavuz ve Midilli olarak değiştirip, gemilere Türk bayrağı çektirip,
Alman askerlerin başlarına fes giydirerek, bu gemileri 80 milyon Alman markına
satın aldığını ilan etmişti. Halkın gözünde, parasını ödedikleri gemilerine
İngilizler tarafından el konulması ertesinde bu iki gemi gelmiş, herkesi
kaybedileni bulmuşların sevincine boğmuştu.
Enver Paşa’nın izniyle 29 Ekim 1914
tarihinde Amiral Souchon komutasındaki 11 gemilik Osmanlı donanması Boğaz'ın
hemen açığında karşılaştığı Rus savaş gemilerine ateş açmış, başta Odessa ve
Sivastopol olmak üzere Rus limanlarını topa tutmuştu. 1 Kasım 1914'te,
Kafkasya'daki Rus ordusu hududu geçerek kara savaşını başlattı. Aynı gün
İngilizler, İzmir Limanı ve Kızıldeniz’de Akabe Limanı'nı topa tuttu. 3 Kasım
1915’te ise iki İngiliz ve iki Fransız savaş gemisi Çanakkale Boğazı'ndaki Türk
istihkamlarını bombardıman ettiler. 18 Mart 1915 tarihine kadar İngiliz ve
Fransız donanmaları, Çanakkale Boğazı'nda bulunan tahkimatları ve tabyaları
sürekli bombardıman ettiler. 18 Mart 1915’te yapılan deniz savaşlarında ise,
İngiliz-Fransız ortak donanması büyük bir bozgunla geri çekilmiş, Osmanlı
başkentini almak üzere sadece donanmanın gücü yetmeyeceği, kara savaşları ile
birlikte donanmanın beraberce savaşması gerektiği fikri ortaya çıkmıştı. Bu
arada Bozcaada’yı işgalleri altında tutan İngilz ve Fransızlar, Ayazma
Tepesinde, Habbele Ovası'nda ve Habbele Tepesi'nde çeşitli büyüklüklerde üç
adet havaalanı kurdular. 25 Nisan 1915’te Fransız askerlerinin Anadolu
sahilindeki Beşige ve Kumkale'ye yaptıkları aldatma taaruzları, esas
çıkartmanın yapılacağı Seddülbahir’i gölgelemek içindi. İngiliz, Fransız
ve bu ülkelerin dominyonlarından oluşan çıkartma birlikleri Seddülbahir
bölgesine yaptıkları taarruz harekatında Kirte ve Kerevizdere bölgesinde 13
Temmuz 1915 tarihine kadar süren savaş sonrasında siperlere gömülmüş ve
onbinlerce ölü, yaralı, tutsak vermişlerdi. Bundan sonra savaş cephesi daha çok
Arıburnu, Anafartalar ve Suvla bölgelerine kaymış, Seddülbahir’de bulunan ve
Bozcaada’yı üs olarak kullanan Fransız askerleri dinlenmek, tedavi olmak,
yiyecek içecek türünden kısıtlı da olsa alışveriş yapabilmek için sürekli
Bozcaada’yı kullanır olmuşlardı. Kartpostal
koleksiyonumuzda bulunan 195 kartın gönderim tarihleri bu dönemde başlamış, bu
cephenin boşaltıldığı 9 Ocak 1916 tarihini biraz geçe sonlanmıştır. Çanakkale
Savaşları'ndan üç yıl kadar sonra Birinci Dünya Savaşı, Bağlaşık Devletler'in
galibiyetiyle sona erdi. 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması'nın
üzerinden daha bir hafta bile geçmeden İngilizler, 6 Kasım 1918’de Çanakkale ve
çevresini işgal ederek, kendilerine bir zamanlar kan kusturan merkez
tahkimatındaki toplara ve tahkimata el koydular.
19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa
Kemal liderliğndeki Türkler, 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Antlaşması ile
barışa kavuştular. Lozan Barış Antlaşması uyarınca 20 Eylül 1923 günü, Bozcaada
Türkler tarafından teslim alınmıştır.
Yorum Gönder