O bölgede şimdiye kadar sayısını kimsenin bilmediği kadar fazla kayıp vakası yaşanmıştır ve bunlardan geriye tek bir iz bile kalmamıştır.
Bermuda Şeytan üçgeni, bulunduğu bölgede başlı başına bir muamma olgusu olmuştur. O bölgede şimdiye kadar sayısını kimsenin bilmediği kadar fazla kayıp vakası yaşanmıştır ve bunlardan geriye tek bir iz bile kalmamıştır. Kimsenin açıklama getiremediği bu esrarengiz fenomen, içinde bilim adamlarının da bulunduğu pek çok insan tarafından 'doğaüstü bir takım güçlerin yaptırımı' olarak algılandı ve öyle lanse edildi. Bu açıklamalar arasında kayıp kıta Atlantis'in orada bulunup (bu düşünceyle paralel olarak Atlas Okyanusu ismini almıştır.) Kayıp Kıta'nın hiçbir zaman anlaşılamayan teknolojik ve manyetik kayıp aygıtlarından birinin etkisinden veya o bölgenin defalarca Dünya dışı varlıkların ziyaretlerinde orada yarattıkları manyetik alanın bir etkisi olduğu, hatta Kristof Kolomb'un bile tuttuğu günlüklerde, o bölgede gökyüzünde uçan tanımlamaz cisimlerden bahsedildiği iddia edilmiştir.
Şeytan üçgeninde kaybolarak en fazla ünlenen olay 'Flight 19' idi. Oysa aynı zamanda çok sayıda uçak kaybolmuştu. Bunlar ikinci dünya savaşında Amerikan donanmasına ait bombardıman uçaklarıydı. Grumman IBM Florida Avenger tipindeki beş uçak, 5 Aralık 1945 tarihinde saat 14.00 civarında Florida'daki Fort Lauderdale donanma üssünden ayrıldıktan sonra pilotlar uçuş koşullarının gayet iyi olduğunu bildirmişlerdi.
Fakat sonra Bermuda Şeytan üçgeni'nde birden bire yok oldular. Flight 19 uçağından son haber alındığında büyük bir deniz uçağı arama çalışmaları için yola çıkmıştı ve beş bombardıman uçağının tahmini yerine varıldığında alınan bir sinyal bir müddet sonra aniden yok oldu. Aynı gün birkaç saat içinde altı uçağın kaybolmasından sonra tarihin en büyük arama çalışmaları başladı. Fakat uçaklara ait tek bir parça bile bulunamadı.
Gemiler de kayboldu
Tabii bunların dışında bazı gemiler de kayboldu. Bunlardan biri de kaybolmadan önce Florida ve Küba arasında yardım isteyen Japon yük gemisi 'Raifuku Maru' idi. Elbette ki Bermuda Şeydan üçgeni'ndeki olayların listesi çok daha uzun. Fakat olaya farklı bir açıdan da bakmak mümkün. Mesela Amerikan sahil güvenliğin kayıtlarına göre 1975 yılında 21 gemi kaybolmuş, fakat sadece dört tanesi Bermuda Şeytan üçgeni'nde.
1976 yılında ise 28 gemiden sadece altı tanesi iz bırakmadan yok oldu. Demek ki sayılar bu alanın mutlak 'ölüm bölgesi' olduğunu pek kanıtlamıyor. Bilim adamları Bermuda Şeytan üçgeni'ndeki olayların, kanıtların hatalı bir şekilde ortaya konması, çaptırılması veya gizlenmesi nedeniyle esrarengiz bir hal aldığını söylüyorlar. Mesela 1940 yılında kaybolan 'Gloris Colita' gemisi daha sonra Meksika körfezinde bulunmuştu. Geminin bulunduğu gün hava sakindi. Ama hava raporlarına bakıldığında bölgede şiddetli fırtınaların yaşandığı ortaya çıktı. İki direkli yelkenli yırtılmış ve deponun içi su dolmuştu.
Bermuda Şeytan üçgeni'ndeki olayları uzaylılarla ilişkilendirenler veya (hiçbir kanıtın bulunmamasına rağmen) kayıp Atlantis kıtasının ve eski bir nükleer savaşa ait kalıntıların burada bulunması nedeniyle araçların kaybolduğunu düşünen insanlar var.
Bir başka iddia ise durumun bir ‘dogalgaz olayi’ oldugu dur.Yeraltından fışkıran dogalgazlar, sadece yüksek karaparçalarından değil, deniz ve okyanus tabanlarından da çıkarlar. çünkü deniz tabanları da üstü suyla kaplanmış alçak kara parçalarıdır. Ancak, okyanuslarçok derin olduklarindan tabanlarında büyük basınçlar vardır. Bu yüksek basınç altındaki bölgelerden çıkmak isteyen dogalgazlar, oradaki çok düşük ısının da etkisiyle katı hale dönüşürler ve ‘hidrat’ denilen beyaz ve tebeşirimsi bir madde haline gelirler. çok derinlere dalabilen robot kameralarının bu bölgedeki karbeyaz okyanus tabanını ve bazı gemi enkazlarını resimlemesinden sonra konuya şu bilimsel açıklama getirilmiştir: Bu bölge, ‘Gulf Stream’ denilen sıcak su akıntısının da geçtigi yerdir. Tabanın bazen ısınması yüzünden, bu ‘tebeşir gazlar’ erir ve sudan hafif olduklari için yüzeye dogru yükselirler. O anda, tabandan yüzeye kadar bir boşluk (vakum) olusur ve okyanus adeta delinir. O sırada oradan geçen yüzen ne varsa, derin bir kuyuya düşer gibi hızla okyanusun dibini boylar.Çünkü, gazın kaldırma kuvveti gemileri taşıyacak güce sahip degildir. Gaz yükselmesi sona erince boşluktekrar suyla dolar ve geriye hiçbir iz kalmadankocaman gemiler kilometrelerce derine gömülmüş olurlar.
Uçakların düşerek kaybolmasi ise yine aynı sebeptendir. Yüzeye çıkan dogalgazlar, havadan da hafif oldukları için yükselmeye devam ederler. Bu kez vakum, bölgenin üzerindeki atmosferde oluşur.
Oradan tesadüfen geçen bir uçak hemen irtifa kaybeder ve motorları durur. çünkü, motorlardaki benzinin yanmasi için oksijene ihtiyaç vardır ve o boşlukta hava olmadigi için oksijen de olmaz. Böylece uçak da, hızla okyanus tabanını boylar.Fakat bu büyük muamma, tüm iddialara rağmen hala gizemini korumaktadır.
http://www.facebook.com/BBYMDN
Yorum Gönder